Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, uzun süredir devam eden çatışmaların gölgesinde, barış ve istikrar arayışını sürdürmek amacıyla Abu Dabi’de bir araya geldi. Bu önemli zirve, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Görüşmeler, geçtiğimiz yıllarda yaşanan gerginliklerin ardından, bölgedeki barış sürecine nasıl bir katkı sağlayacağı açısından büyük bir merakla bekleniyordu.
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkiler, özellikle 2020 yılında yaşanan Dağlık Karabağ çatışması sonrasında derin bir buhran yaşamıştı. Bu çatışmanın ardından, iki ülke arasında sınırlar üzerinde hâlâ devam eden anlaşmazlıklar bulunmakta. Aliyev ve Paşinyan, bu sefer karşılıklı düşmanlık ve karşıtlık yerine, alternatif bir yol haritası oluşturmanın peşinde olduklarını belirtti. Zirve çerçevesinde yapılan görüşmelerde, iki liderin de barışçıl çözüm için istekli oldukları açıkça ortaya kondu.
Özellikle, bölgedeki istikrarın sağlanması için uluslararası iş birliğinin önemine vurgu yapıldı. Hem Aliyev hem de Paşinyan, bölgedeki uluslararası aktörlerin katkılarının kritik olduğunu ve bu destekle kalıcı bir barışın mümkün olduğunu ifade etti. Abu Dabi’de gerçekleşen bu görüşmeler, aynı zamanda Orta Doğu’daki barış ve istikrarın sağlanması açısından da bir zemin oluşturması açısından dikkate değer.
Görüşmelerde, iki ülkede yaşayan halkların birbirleriyle olan ilişkilerinin normalleşmesi için çeşitli adımlar atılması gerektiği üzerinde de duruldu. İki lider, karşılıklı güven inşa etmenin barış süreçlerinin temel taşlarından biri olduğu konusunda hemfikir oldu. Aliyev ve Paşinyan, kamuoyunun bu barış sürecine olan desteğinin artırılması gerektiğini de vurgulayarak, halklara umut vermek adına projelerin geliştirilmesi gerektiğini belirttiler.
Ayrıca, görüşmelerde ekonomik iş birliği ve ticaretin artırılması, kültürel etkileşimlerin teşvik edilmesi gibi konular da gündeme geldi. Her iki ülkenin de, barış ortamı oluştuğunda ekonomik kalkınmanın hız kazanacağını kabul ettiği bildiriliyor. Bu noktada, uluslararası yatırımcıların bölgeye çekilmesi adına yapılması gerekenler de masaya yatırıldı.
Sürecin ilerlemesi için öncelikle küçük adımların atılması gerektiğinin altı çizerken, uzun vadeli bir barış için sağlam bir zemin oluşturulmasının gerekliliği yukarıdaki görüşmelerde sıkça dile getirildi. Aliyev ve Paşinyan, bu süreç içinde uluslararası toplumun destekleyici rolünün önemine dikkat çekerek, hem kendi hem de bölgenin geleceği için birlikte çalışmaya açık olduklarını belirttiler.
Sonuç olarak, Aliyev ve Paşinyan’ın Abu Dabi’de gerçekleştirdiği bu üst düzey görüşmeler, sadece iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi açısından değil, aynı zamanda bölgedeki barış ve istikrar adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Tüm dünya gözlerini bu sürece çevirirken, liderlerin attığı adımların nasıl bir sonuç doğuracağı merakla bekleniyor. Barışa giden yolun uzun ve meşakkatli olduğu bilinse de, tarafların iradesinin bu yolda en büyük motivasyon kaynağı olacağına inanılmakta.