CHP'li bir meclis üyesinin kızının terör örgütü PKK'ya teslim edildiği iddiası, Türkiye'de büyük şaşkınlık ve endişe yarattı. Meclis üyesi, kızının kaybolmasıyla başlayan süreci anlatarak, kızının radikal gruplarla temas kurduğunu ve sonunda terör örgütü PKK'ya katıldığını belirtti.
CHP Genel Başkanı da olayla ilgili açıklamada bulunarak, partinin terör örgütleriyle hiçbir ilişkisinin olmadığını vurguladı ve olayı kınadı. Ancak, kızın geri getirilmesi için her türlü çabanın gösterileceği de belirtildi.
Olay, terörün nasıl gençleri etkileyebileceği konusunda da geniş tartışmalara neden oldu. Toplumun gençleri bu tür örgütlere karşı nasıl koruyabileceği, eğitim sisteminden aile içi iletişime kadar birçok konu gündeme geldi.
Öte yandan, terör örgütlerinin gençleri nasıl etkilediği ve nasıl kandırdığı da detaylı bir şekilde ele alınmaya başlandı. Sosyal medya, internet ve çevresel faktörlerin gençleri nasıl etkilediği ve radikal düşüncelere nasıl yönlendirebileceği de ciddi bir şekilde değerlendirilmeye başlandı.
Olayın detayları henüz netleşmese de, kızın güvenli bir şekilde geri getirilmesi ve ailesiyle buluşturulması için devletin de çaba sarf ettiği belirtiliyor. Türkiye, terörle mücadelesini sürdürürken, gençlerin korunması ve terörizmin önlenmesi konusunda daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği vurgulanıyor.