Güney Afrika'nın başkenti Johannesburg'da gerçekleştirilen BRICS zirvesi, dünya genelindeki ekonomik ve teknolojik gelişmelerin tartışıldığı önemli bir platform haline geldi. Zirveye Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın katılımı ise dikkatleri üzerine çekti. Fidan, burada yapay zeka (YZ) ile ilgili kritik açıklamalarda bulundu. YZ’nin potansiyel yararlarını belirtirken, bu teknolojinin bir tahakküm aracı haline dönüşmesinin önüne geçmek için acil tedbirler alınması gerektiğini vurguladı.
Yapay zeka, günümüzde pek çok sektörde devrim yaratacak potansiyele sahip bir teknolojidir. Eğitimden sağlığa, finansal hizmetlerden ulaşımı kolaylaştırmaya kadar birçok alanda YZ'nin sunduğu olanaklar, insan hayatını kolaylaştırmakta ve verimliliği artırmaktadır. Ancak Bakan Fidan, bu yeniliklerin beraberinde ciddi riskler barındırdığına dikkat çekti. Bu riskler arasında veri güvenliği, mahremiyet ihlalleri ve sosyal adaletsizlik gibi konular öne çıkıyor. Yapay zekanın gelişiminin hızla devam ettiği bir dönemde, bu teknolojinin toplum üzerinde yaratabileceği olumsuz etkilerin göz ardı edilmemesi gerektiği ifade edildi.
Bakan Fidan’ın BRICS zirvesindeki konuşması, yalnızca yapay zeka ile sınırlı kalmadı. Ülkelerarası işbirliğinin ve dayanışmanın önemi üzerinde duran Fidan, özellikle gelişmekte olan ülkelerin YZ gibi yeni teknolojilere erişimdeki zorluklarına da değindi. Zirve, BRICS üyesi ülkelerin ekonomik işbirliğini artırmak, teknoloji transferini kolaylaştırmak ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek üzere bir araya geldiği önemli bir platform olarak öne çıkıyor.
Bakan Fidan, “Gelişen teknoloji karşısında dayanışmamız ve işbirliğimiz, geleceğimiz açısından hayati önem taşıyor. YZ gibi üst düzey teknolojilerin kontrolsüz bir şekilde gelişmesi, uluslararası ilişkilerde gerginliklere yol açabilir” dedi. Bu bağlamda, BRICS ülkeleri arasında ortak bir yapay zeka standartlarının oluşturulması ve etik kuralların belirlenmesi yönünde bir çağrıda bulundu.
Sonuç itibarıyla, BRICS zirvesi dâhilinde yapılan tartışmalar, yapay zekanın gelecekte oynayacağı rolle ilgili farklı bakış açılarını bir araya getiriyor. Bakan Fidan’ın vurguladığı gibi, yapay zekanın tahakküm aracı haline gelmesine karşı koymak, yönetici ve politika yapıcıların alması gereken en önemli tedbirlerin başında geliyor. Yapay zeka ve teknoloji konularında uluslararası işbirliği, bu tehditleri bertaraf etmek için kaçınılmaz bir gereklilik olarak önümüzde duruyor.
İlerleyen yıllarda, yapılacak her türlü yenilik ve keşif, toplumların nasıl bir geleceğe adım atacağını da belirleyecektir. Bu nedenle, yapay zeka başta olmak üzere tüm teknolojik gelişmelerin toplumsal, etik ve ekonomik yansımalarının iyi değerlendirilmesi hayati önem taşımaktadır.